Güney cephesinde Fransızlarla mücadele edilmişti. Sakarya Savaşı'nın ardından Türkiye ile Fransa arasında imzalanan Ankara Antlaşması ile Suriye sınırımız çizilmişti (20 Ekim 1921). Ankara Antlaşması'nda Hatay'da özel bir yönetim kurulması, resmi dil olarak Türkçe ve Türk parası kullanılması kabul edildi. Kısaca bölgede yaşayan insanlara geniş haklar verilerek Hatay Fransızlara bırakılmıştı.

Ancak, Mustafa Kemal Paşa ; Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz!,diyerek Hatay'ın kurtulacağına inanıyordu. 1936'da Fransa Suriye ve Lübnan üzerinde uyguladığı manda yönetimine son verdi. Bu durumda Hatay'ın Suriye sınırları içinde kalma tehlikesi belirdi. Bunun üzerine Türkiye, Milletler Cemiyeti'ne başvurarak Hatay'ın geleceğine Hataylıların karar vermesini istedi.

Milletler Cemiyeti, Türkiye ile Fransa arasında görüşmelerin başlamasını sağladı. Görüşmeler sonunda Hatay'da bağımsız bir devlet kurulması kararlaştırıldı. 2 Ekim 1938'de Bağımsız Hatay Devleti kuruldu. Hatay'ın ilk ve tek devlet başkanı olarak Tayfur Sökmen seçildi.Ancak Hataylılar ve Türkiye, Hatay'ın ana vatana katılması düşüncesindeydiler. Avrupa'da II.Dünya Savaşı'nın çıkmasının an meselesi olduğu bir dönemde (23 Haziran 1939'da) Türkiye ile Fransa arasında Hatay'ın Türkiye'ye katılmasına imkan veren bir antlaşma imzalandı.

Gelişmeler üzerine Hatay Meclisi Türkiye Cumhuriyeti ile birleşme kararı aldı (29 Haziran 1939). TBMM Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını kabul etti.Daha sonra çıkarılan bir kanunla da Hatay ilinin kurulması kararlaştırıldı.

Atatürk'ün dış politikada uyguladığı siyaset sonucu Hatay Atatürk'ün ölümünden sonra ana vatana katılmış oldu. Hatay en son topraklarımıza katılan şehrimizdir. Bu nedenle en son çizilen sınırımız Suriye sınırı olmuştur. Böylece Hatay Sorunu Misak-ı Milli doğrultusunda çözümlenmiştir.