1969 yılı, Amerikan aleyhtarlığının doruğa vurduğu bir yıldı. O sene, Türkiye’ye elçi olarak Robert W. Komer atandı. Türkiye’deki solcu güçler de Robert Komer’i istenmeyen adam ilan ettiler. O dönemdeki sol öğrenci hareketinin fikir örgütü olarak çalışan Fikir Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı Zülküf Şahin, 27 Kasım 1968 Çarşamba günü bir kampanya açarak istenmeyen adam ilan ettikleri yeni ABD Büyükelçisi Robert Komer’in güven mektubunun, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından kabul edilmemesini istediler. Gençler Kommer’i Vietnam Canavarı olarak nitelendiriyorlar, Komer; non-grata (istenmeyen adam) ilan edilsin diyorlardı. 

Yeni Büyükelçi Komer’in Türkiye’ye gelişini kınamak amacıyla, 28 Kasım 1968 Perşembe günü, Yeşilköy’deki Atatürk Havaalanı’na giden öğrenciler, toplum polisi ile çatışmışlardı. İstanbul Üniversitesi Fikir Kulübü’nün 29 Kasım 1968 Cuma günü yayımladığı bildiride de “Ulusal bağımsızlığımız ve şerefimize bir darbe daha indirildi. Vietnam kasabı Komer, Türkiye’ye Amerikan büyükelçisi olarak tayin edildi” deniliyordu.

Otomobil Nasıl Yakıldı?



Türkiye’de sağ-sol kutuplaşmasının hızla tırmandığı 1969 yılında, Amerika; sağcıların dayandığı güç olarak kabul ediliyordu. Sol kesim, ABD’yi Türkiye’yi sömüren bir ülke olarak görüyordu. Vietnam Savaşı’nda Amerikan yönetiminin uyguladığı kırım ve yıkım da bütün dünyada olduğu gibi Türk üniversitelerinde de şiddetli bir tepki yaratmıştı. Böyle bir ortamda; sol kesimin kalesi gibi gözüken ODTÜ’ye ABD elçisinin gelmesi, bardağı taşıran damla gibi olmuştu.

Komer’in aracının nasıl yakıldığını Hürriyet Gazetesi’nin haberinden izleyelim:

Olay öğle üzeri saat 12 ila 13 arasında cereyan etmiştir. Amerikan Büyükelçisi, Rektör Kemal Kurdaş’ın öğle yemeği davetini kabul etmiş ve arabası ile Orta Doğu Üniversitesi Rektörlük binasına gelmiştir. Kapıda Kemal Kurdaş ve diğer ilgililer tarafından karşılanan Robert Komer, binaya girmiş ve kısa bir istirahat için Kemal Kurdaş’ın odasında oturmuştur. Bu sırada Rektörlük binası önünde toplanan bir grup Orta Doğu Üniversitesi öğrencisi önce, Yankee go home! diye bağırmış ve Kahrolsun Amerika diye devam etmiştir.


Bu hareketin sadece bir protesto anlamında başlayıp biteceğinin sanıldığı bir sırada, öğrenciler Cadillac’ın etrafını çevirmişler, şoförü uzaklaştırmışlar ve ilk önce arabanın camlarını kırmışlardır. Daha sonra buldukları bazı kalın odunlarla Cadillac’ın yerinden oynamasını sağlamışlar ve devirmişlerdir. Bunun hemen arkasından öğrenciler arabanın benzin bidonunu delmişler ve akan benzinleri ateşlemişlerdir. Cadillac bir anda alevler içinde kalmış ve bu sırada itfaiye çağrılmıştır. Fakat itfaiye geldiğinde öğrenciler gene faaliyete geçmişler, hortumlarını tamamen kesmişler ve itfaiyenin su sıkmasını, arabayı kurtarmasını engellemişlerdir.

Yangın bittikten sonra öğrenciler bu defa yanan arabanın etrafını sarmışlar ve kimseyi yaklaştırmamışlardır. Amerikan Büyükelçisi ile diğer ilgililer hareketi pencereden seyretmişlerdir. ODTÜ Rektörü Kurdaş ve diğer ilgililer polisin müdahalesini istememişlerdir.

Suç Komer'i Davet Edenlerindir

Öte yandan, olaydan sonra bir bildiri yayınlayan Orta Doğu Öğrenci Birliği olayı, öğrenciler adına protesto ettiğini belirtmiştir. Yayınlanan bildiride özetle şöyle denilmiştir: Büyükelçi Komer, gerek temsil ettiği Amerika Hükümeti ve gerekse kişiliği yönünden Türkiye çıkarlarına aykırıdır. Bunu Ankara’ya ayak bastığı gün kendisine karşı yapılan protesto hareketleriyle ortaya koyduk. Fakat son yapılan hareket protestonun tüm olarak dışına çıkmış ve anarşist bir tutuma bürünmüştür. Sorumluluk, tüm olarak birkaç anarşist öğrencinin ve bunları dikkate almadan Komer’i okulumuza çağıran yöneticilerindir.

Konseyin Bildirisi

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Kemal Kurdaş başkanlığında toplanan Üniversite Konseyi ve disiplin kurulu toplantısından sonra bir açıklama yapılmıştır. Açıklamada olaylar anlatıldıktan sonra özetle şöyle denilmektedir: Bir grup öğrenci tarafından meydana getirilen olayları üniversiteye mal etmek doğru olmaz. Bu olaylar, fikir özgürlüğü ile bağdaşmadığı gibi; şiddet hareketlerinin demokratik düzenimize de büyük zarar vereceği tabiidir. Olaya katılanlar hakkında kanuni kovuşturmanın yanı sıra, üniversite yetkili organlarının da gerekli işlemlere derhal başladığını belirtelim.

Karşı Bildiri

Üniversite yönetiminin bu tavrına, önde gelen üniversitelerin fakültelerinden hemen cevap geldi. Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Yüksek Öğretmen Okulu, İstanbul Üniversitesi, İTÜ, Yıldız Teknik, ODTÜ gibi okulların çeşitli fakültelerinin öğrenci kuruluşları karşı bildirileri ile şunu söylediler:

 
Türk kamuoyuna,Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Komer’in arabasının yakılması ve peşi sıra gelen olaylar, şimdiye değin kamuoyuna eksik ve yanlış olarak yansıtılmıştır. ABD, vahşi ve dünyanın her yanında zor kullanan, şiddet kullanan bir devlettir. Komer’in arabasının yakılması Amerika’nın şiddetine karşı duruştur, ‘karşı şiddet’ hareketidir. Böyle bir topluluğa karşı fikir mücadelesi yürütülemez. Türk halkının anti-emperyalist mücadelesini en sağlam bilinç ile yürüten arkadaşlarımızı fikir özgürlüğünün baltalayıcıları olarak göstermek, halkı yanıltmak demektir.

Bu çatışmalar giderek artacak ve sonunda 12 Mart 1971 askeri müdahalesi gelecektir.